Bir mağazaya girdiniz, karşınızda son model, yepyeni, gıcır gıcır, ne olur benim olsun dediğiniz bir bilgisayar gördünüz. Size bütün özellikleri tanıtıldı ve hayran kaldınız. Siyah parlak ekranında kendi mutlu yüzünüzü gördünüz ve hemen aceleyle almaya karar verdiniz. Garanti işlemleri ve ödemeden sonra özenle paketlettirip evinize getirdiniz. İçiniz içinize sığmıyordu ve hemen açıp kurulumunu yaptınız. Sıra bilgisayarı açmaya geldi ama gördükleriniz tam bir hayal kırıklığıydı. Çünkü bilgisayarın yazılımı baştan sona hatalarla doluydu. Yaptığınız her işlem mutlaka sonunda bir problemle sonuçlanıyordu, bu sizin sinir katsayınızı git gide yükseltti. Ta ki bu hayranlıkla aldığınız bilgisayarı kırmak, parçalara ayırmak isteyene dek. Neyse ki garantisi olduğunu aklınıza getirip kendi kendinizi daha fazla yormadan teknik servisine gönderdiniz. Ve yirmi bir gün sonunda yazılım hataları düzeltilerek bilgisayar tarafınıza teslim edildi. Bu örnek bizim hayatlarımızdaki ilk ve gelişmemiş arzularımızı yansıtır. Dünya içindeki tüm sistemleriyle birlikte büyük ve çok amaçlı bir bilgisayar gibidir. Ve onu hemen satın alıp, içine dalıp istediğimiz gibi kullanmak isteriz. Fakat karşılaştığımız her olayda sanki keyif almamızı engelleyen bir faktör vardır ve bir türlü problemi belirleyemez ve tam olarak çözemeyiz. Halbuki siyah parlak ekranlı bilgisayar ne kadar da güzel duruyordu. Dünya bize güzel görünür. Ancak o aslında düzeltilmesi gereken bir dünyadır. Tüm donanımları yerinde olmasına rağmen içindeki insanların yazılımları bozuktur. Aralarındaki bağ ve ilişkilerin düzeltilmesi ve düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak sadece bundan sonra hayatlarımızı nasıl mutlu şekilde sürdürebileceğimizi görebiliriz. Aramızda sıkı ama doğru bağlar sistemin mükemmel şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Ve sonunda hepimiz bundan keyif alacağız. İnsanın yaptığı her şey doğadan örnek alınarak yapılmıştır. Gelişen insan bilgisayarı icat etti çünkü dünyanın kocaman ve sonsuz ihtimalli işleyen bir bilgisayar olduğunu fark etti. Ancak yine tarih boyunca yaşadıklarımızdan anlayabiliriz ki insan iyiye ve mükemmele gitmeye çalıştıkça daha vahşi bencil ve birbirine saygısız hale geliyor. Ve her birimiz keyif almamız gereken hayatlarımızdan acı bir tat almaya başlıyoruz. Aslında birbirimizle doğru bağları inşa edebileceğimiz anlayış ve bilgiye sahibiz. Bu birbirimize zarar veren bencil yaklaşımlarımızdan her birimizin katılımcı ve herkes için faydalı olduğu entegral sistemi inşa etme anlayışıdır. Bunu hep birlikte çalışabilir öğrenebilir ve aramızda uygulayabiliriz. Böylece neyin bozuk olduğunu göreceğiz ve neyi düzeltmemiz gerektiğini bileceğiz. En sonunda sevgi ile huzura ve mutluluğa ereceğiz.
Bir Aşk Hikayesi
- 24 Eylül 2022·
Bilmiyordu bu duygu nasıl gelip içine yerleşmişti oysa herkes gibi yaşayıp gidecekti. Nereden çıktı şimdi bu aşk hikayesi diye sordu kendine. Ateş böceği kimdi Neydi bu duygu içini kemiren Nereden çıkmıştı Şimdi kime anlatacaktı derdini Nasıl anlatılırdı bilinmeyen Anlatmasa da delirecekti Neden bu ışığa özlem “Oysa karanlıktı onları…