Yaşlı, ak saçlı ak sakallı bilge ressam, tuvalin karşısına her zamankinden farklı oturmuş gibi geldi gözlerine. Oysa gözleri hiç görmüyordu, kulakları ise bazen bazı sesleri aralarında kulak kesilip duymaya çalışırlarsa duyabiliyordu. İçlerinden biri bugün için yaşlı ressamın şu sözünü anımsattı: “Artık kendinize bu yeni dünyanın resmini yapmanız gerekiyor.” İçlerinden biri sordu, “Nedir bu yeni dünya?” Kişi, geleceğini gözünde canlandırmalı ki bu net olsun, dedi ressam ve elindeki fırça ile tuvaldeki kağıdı tam da ikiye bölecek bir çizgi çizerek ayırdı. Dedi ki: “Alın size iki dünya, bu dünya ve gelecek dünya. Şimdi sizin içinizden geçenleri söylemenizle bu iki dünyayı da çizeceğim. Bunu da tüm dünyadaki insanların görüp anlamaları için resmedeceğiz. Bu bizim işimiz, şimdi sıra sizde, sizi dinliyorum.” Yaşlı, ak sakallı bilge ressamın sesi sanki bu dünyadan değil de tuvale çizdiği o üstteki dünyadan gelir gibiydi. O sırada içlerinden biri dedi ki: “Alt dünyadan gelir gibiydi sesi, bugün daha çok duymaya başladım nedense…” Ve ilk fırça darbesi için ressama dedi ki: “Alt dünyada yangın var, yanan ağaçlar, hayvanlar ve kaçan insanlar, her yerde alevler var; insanlar korku içinde ve hepsi de çaresiz bir şekilde kendileri haricinde bir suçlu arıyorlar.” Derken bir diğeri “Onunki bitti ise ben anlatayım.” dedi. “Onların yangını söndürmek için bulamadıkları su bizi yıkıp geçti, her tarafı sel bastı. Nehirler taştı; köprüler, binalar, arabalar, hayvanlar ve insanlar, her şey sürüklendi. İnsanların kestiği tomruklar sanki intikam alır gibi önüne gelen her şeyi alıp götürdü. Bunu çizebilir misiniz?” Tamam çizeyim, dedi ak sakallı bilge ressam. “Peki burada insanlar selin neden geldiğini söylüyorlar?” diye sorduğunda bu kör de şaşırdı, diğer kör gibi “Duydum.” dedi. Burada bütün insanlar bir diğerini suçluyorlardı. “Suçu üzerine alanı hiç duymadım.” dediğinde yaşlı ressamın şunu söylediğini duydular: “Fazla zamanları kalmadı, tüm suçu kabullenip doğa ile uyum içinde çalışmaktan başka yollarının kalmadığını umarım anlarlar.”
Bir Aşk Hikayesi
- 24 Eylül 2022·
Bilmiyordu bu duygu nasıl gelip içine yerleşmişti oysa herkes gibi yaşayıp gidecekti. Nereden çıktı şimdi bu aşk hikayesi diye sordu kendine. Ateş böceği kimdi Neydi bu duygu içini kemiren Nereden çıkmıştı Şimdi kime anlatacaktı derdini Nasıl anlatılırdı bilinmeyen Anlatmasa da delirecekti Neden bu ışığa özlem “Oysa karanlıktı onları…