Doğa, her zaman denge için çalışmaktadır. Oysa ki, insanoğlunun egoist yapısı gereği, hep daha çok almayı istemesi, doğanın denge yasası ile çelişmektedir. Bu çelişki ise, doğal afetler, salgınlar, kayıplar, acılar, huzursuzluklar, savaşlar gibi çeşitli vesilelerle, dengeyi sağlama noktasında ikazlarla karşılaşmamıza neden olmaktadır. İşte tam da buna benzer bir ikaz sürecinde, yüz yüze gelme durumunda kaldığımız Koronavirüsü tehditi, vermeden almayı alışkanlık haline getirmiş egoist yapımızı sorgulamak ve insanlığı doğa ile eksiksiz bir uyum ve dengeye yükseltme fırsatı olarak kullanılabilecektir.
Yan yana bir yaşam sürdüğümüz halde, çoğu zaman varlığını bile unuttuğumuz yakınlarımız başta olmak üzere, birbirimizle nasıl daha iyi iletişim kurabileceğimizi düşünmek salgının yarattığı kaygıyı azaltmada bizlere fayda sağlayacaktır. Kaç kişinin salgından öldüğünü, iyileştiğini, aşısının, ilacının bulunup bulunmadığını sürekli olarak medyada takip etmek yerine, zorlu, uzun, karmaşık ve sabır gerektiren bu dönemi, yeteneklerimizi keşfetmek, insana, doğaya katkıda bulunmak, birbirimizi anlamak, sevginin gücünü ve iyileştirici niteliğini yeniden fark etmek için kullanabiliriz.
Böylece, doğanın tamamını oluşturan pozitif bağ ve sevgi gücü ile her şeyi yeniden iyiye dönüştürme imkanını yakalayabileceğiz.
Hayata sevgiyle sahip çıkmanız dileğiyle…