Doğanın kanunlarına göre; bütün dünya tek bir aile, tek bir millet. Beyaz yok, siyahi yok; kültürlü, kültürsüz yok. Biliyoruz ki herhangi bir yerde meydana gelen virüs, savaş, açlık, susuzluk her türlü çevre felaketleri kilometrelerce uzakta başka ülkenin insanlarını etkiliyor ve bu etkilerin ciddi bir şekilde görülmeye başladığı bir döneme girdik.
Başkalarını yok etmek için üretilen kimyasal enerjilerin dünyamıza verdiği zararlar son safhada. Dünyamız ocakta kaynayan ve patlamak üzere olan basınçlı kazan gibi. Doğa bize teknolojiyi verdi. İnsanlar atom ve hidrojen bombasını ve zehirli gaz bombalarını icat etti.
Bütün dünya tek ve büyük bir aile. Bütün milletler bunu kabul ederse, savaşlar bitecek. Önümüzdeki büyük krizler engellenecek. Huzur ve sükûnet hakim olacak. Herkes bir diğerinin yaşam hakkına saygı duyacak. Kaynayan kazanın altını kapattığınızda patlamayacak. Doğa sakinleşecek. Dünyamızı çevreleyen ve oldukça incelmiş olan ozon tabakası kendini yenileyecek. Savaşlara ihtiyaç kalmayacak. Çünkü tüm uluslar kendi varlıklarını koruyacak kadar çalışacak. Geriye kalan zaman başkalarının iyiliği için çalışmak olacak.
Yakın tarihimiz bombaları yapay zekayla birleştirdi. Yapay zeka robotlar üretildi. Eğer tüm insanlık olarak birleşmezsek 3. ve 4. Dünya Savaşları’nın çıkmayacağını kimse garanti edemez. Daha güçlü bombalarla olan savaşlar başka türlü nasıl önlenecek? Atom bombalarının olduğu zamanda başka türlü nasıl var olacağız?
Herkes bir diğerinin iyiliğini düşünecek. Bütün dünya tek bir yürek olacak. O zaman huzur ve sükûnet olacak. Bu kadar basit. Bunu düşünün. Köprüden önceki son çıkışımız olabilir. Az zamanımız kalmış olabilir.