Köyün tek bir derdi vardı, suya ulaşmak ama bu o kadar kolay da değildi. Bunu köyün erkekleri hemen ilk toplantılarında anladılar. Neden mi? Çünkü hemen daha toplantının başında ikiye ayrıldılar. Çok büyük bir kısmı köyün altında su aramanın daha uygun olduğunu, diğer bir kısmı ise köyün üstünde suyu aramaları gerektiğini söylüyordu. Neticede çoğunluğun istediği oldu ve köyün altında bir yerde kuyuyu kazmaya başladılar. İlk başta hepsi çok istekliydiler. Sırayla ellerinde kazma ile kazıyor, kazmaları bitince de kürekçiler girip kuyu yerinde toprağı dışarı atıyordu. Neredeyse köyün bütün erkekleri oradaydılar, neşeleri yerindeydi. Tek bir düşünceleri vardı, bir an önce suya ulaşmak ama çalıştıkça kuyu derinleşti. Sudan bir eser yoktu, git gide umutları tükenmeye başladı ve sayıları da gün geçtikçe düşmeye başladı ve sonunda birkaç kişi kaldılar ve çalışmayı bıraktılar. Köyde artık kimsenin ağzını bıçak açmıyordu çünkü ektikleri ürünler büyüdükçe daha fazla suya ihtiyaçları olmasına rağmen suları da gün geçtikçe azalıyordu. Mutlaka bir çare bulmaları gerekiyordu ama bir umut da görünmüyordu. Derken köyde tekrar bir haber yayıldı. Köyden on kişilik bir grubun köyün üst yanında bulunan tepenin altında kuyu kazdıkları haberi. Buna baştan hiç inanmadılar, bu nasıl olurdu? Köyün altında çıkmayan su nasıl olurdu da kayalık ve yüksek bir yerden çıkardı. Bu olmayacak bir işti, oraya gitmeye bile gerek görmediler. Yalnızca yoldan geçerken yukarıya doğru bakıp bu hayalcilere gülüyorlar, köyün kahvesinde bu işin olmasının mümkün olmadığını söylüyorlardı ama diğer yandan da her gece gündüz kendi işlerini yapan kuyucuların her gece saat üçte yanan ışıklarını ve kazma kürek seslerini duyuyorlar ve merak da ediyorlardı. Acaba bu inançla çalışan on kişi geçekten de suya ulaşabilecekler miydi? Suya o kadar çok ihtiyaçları vardı ki sanki tüm köy ve dünya bunu bekliyordu.
Bir Aşk Hikayesi
- 24 Eylül 2022·
Bilmiyordu bu duygu nasıl gelip içine yerleşmişti oysa herkes gibi yaşayıp gidecekti. Nereden çıktı şimdi bu aşk hikayesi diye sordu kendine. Ateş böceği kimdi Neydi bu duygu içini kemiren Nereden çıkmıştı Şimdi kime anlatacaktı derdini Nasıl anlatılırdı bilinmeyen Anlatmasa da delirecekti Neden bu ışığa özlem “Oysa karanlıktı onları…