Şöyle bir geçmişe bakıyorum, acaba hayattan neler istedim diye? Mutluluk istedim, kısacık ömrümde mutluluğu iliklerime kadar hissetmek istedim. Bir kaç küçük, sevimli, ulaşılabilir hedefim vardı, elde de ettim. Ve sonra karşıma seni çıkarttı hayat. Benim için bir seçim miydin, yoksa hayatta tesadüflerin ve seçimlerin olmadığının bir göstergesi miydin hala çözebilmiş değilim.
Onca gelgitin içinde, sevmek için verdiğim çabayı sorguladım hep. İnsan gerçekten bir başkasını sevebilir mi acaba? Çünkü sevmek, “benliğinden çıkmak”, “başını eğmek”, “gözünü kapatmakmış”… “Kendin için almak değil, kendinden vermekmiş”… Bir kez böyle severse insan, gizliliğin ışığı ile ödüllendirilirmiş. Öyle söylüyor kadim bilgeler… Kişi doğadaki saf sevgiyi tatmak istiyorsa şayet kendisini terk etmeli, bedeninden çıkmalıymış…
Oysaki ben çoğu zaman içten içe sinirleniyorum sana. Öfkemi görsen şaşırırsın, eksikliklerini buluyorum, kusurların gözüme çarpıyor. Sonra “bu nasıl sevmek” diyorum?”. İnsan gerçekten sevse kusur bulur mu hiç? Kusurlu olan sen değilsin, kusur gören gözlerimde, içimde, yüreğimde…
Sevgi kabım kırık olmasaydı şayet, kalbin arzularım tarafından esir alınmasaydı, kendimi sevmekten kurtulabilseydim, seninle birlikte olduğumuz her anı cennette gibi hissederdim …
Şimdi bu yazdıklarımı okusan, “beni sevdiğini sanıyordum” diyeceksin, biliyorum… Aslını soracak olsan ben de öyle sanıyordum, ancak gördüm ki ben senden bir ben daha yaratıp, onu sevmek istemişim, seni bir kukla gibi kontrol etmek, tüm iplerini elime almak istemişim. Sevgi dedikleri şey bu olsaydı şayet, çok kolay olurdu her şey. Oranı düzeltir, buranı onarır, görmek istediğim formu yakalayınca, “hah tamam işte oldu!“ diyerek, çok kolay severdim seni. Peki ya bu sevmek mi? Bu sadece kendini sevmek! Bunu fark ettiğimde başladı sürgünüm…
Kendimin dışında herkesi değiştirmek için verdiğim çabanın boşa dolduğunu, asıl çarenin aynadaki yansımamı değiştirmekten geçtiğini gördüm. Benliğimin demir parmaklıklar arasında, zindanda nasıl hapsolduğunu izledim. Beni buradan ancak seni sevebilmek kurtarır. Şimdi sen iyi-kötü her anımızda, dışarıdan gülen yüzümü görüyorsun, ancak içimde kölesi olduğum tüm arzularıma bir başkaldırış var.
Artık bana sadece sen yardım edebilirsin! Beni zindandan sen çıkartabilirsin. Sende gördüğüm her eksiklik, içimde… Seni sevmek istiyorum, kusurlarımı bir bir göster bana, içim temizlensin… Kırık kabımı onarmam için güç ver, cesaret ver… Kendimi ellerine bırakıyorum… Ve artık umudum var, çünkü sevmeme engel olan yanlarımı gördüm. Şimdi ölüyüm, bir kere başarabilirsem bunu, işte o gün dirileceğim …