Artan sıcaklıklar, kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar, buzulların erimesiyle birlikte okyanus ve deniz suyu seviyelerindeki yükselmeler ve benzeri iklim olayları ekosistemi ve içindeki canlıları tehdit ediyor. Özellikle son yıllarda artan küresel felaketler ile hayatımız oldukça zorlaştı. Avustralya’da 6 ay boyunca devam eden yangınların sebebi küresel ısınma ve aşırı sıcaklıklar olarak gösterildi. Yaklaşık 11 milyon hektarlık alan kül olurken 1,25 milyar hayvan ise can verdi. Sonuçta yangınlardan çıkan dumanla grimsi hale gelen, soluk mavi gökyüzünü görmek, gerçekten tek bir teknede olduğumuzu anlamak için yeterli oldu. Bir kürenin içinde yaşıyoruz ve o kürenin her bir noktası diğer bir noktayı etkiliyor. Yaptığımız, söylediğimiz ve hatta düşündüğümüz her şey dünyada herkesi etkiliyor. Bu belki inanılması zor gelebilir ama doğru.
Pandemiyle birlikte her bir elementin diğer unsurları da etkilediği yeni bir küresel varoluş boyutuna geçtik. Bugün pek çok insan bir yerde enfeksiyon varsa her yerde olabileceğinin, bununla ilgili karşılıklı sorumluluğumuz olduğunun farkında. Bu durum sadece enfeksiyon için değil insanlığa zarar verebilecek her şey için geçerli.
İnsanoğlu kuantum fiziğini keşfetti, büyük patlamanın sırlarını keşfetti, uzaya uydu gönderdi ama yaşamımızı alt üst eden virüsün çıkış kaynağının nasıl yok edileceğini öğrenemedi. Varlığının, başkalarının yokluğuna bağlı olduğu yanılgısıyla diğerlerinin kafasına basıp en üstte kalmak için uğraştı.
Varlığımızı tehdit eden küresel ısınma, susuzluk, açlık, hastalıklar, çevre kirliliği, eğitimsizlik konularıyla mücadele edeceğimiz yerde varlığımızın başkalarının yokluğuyla veya güçsüzlüğüyle ayakta kalacağına olan inancımız hükmünü sürdürüyor, ne yazık ki.
Peki yapabileceğimiz bir şey var mı? Dünyada herkese yetecek miktarda su ve yiyecek varken şu anki kıyasıya rekabet tutumu içinde, hiçbir şey yapamayacak ve hepimiz dünyanın batan teknesinde boğulacak mıyız? Kovidi durdurmak, hatta iyileştirmek için yapabileceğimiz bir şey var mı? Ve iklimin dengelenmesine yardımcı olmak için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Dünyanın herhangi bir yerinde olan felaketi kendi yaşadığımız yerde oluyormuş gibi, Kovid’den ölen milyonlarca insanı kendi ailemiz gibi önemsemeliyiz. Yani acı çeken tüm insanları önemsemeliyiz. Bu durum bizim canımızı yakmasa bile, birbirimizi sevmesek, birbirimiz için en kötüsünü dilesek bile, birbirimizin iyiliğinden sorumlu olduğumuzu anlamak mecburiyetindeyiz. Bugün bir başkasına olanın yarın bize olmayacağının garantisini kim verebilir ki?
Evren 13.5 milyar yaşında, dünya 4.5 milyar yaşında. İnsan ömrü okyanusta bir damla kadar ama bu kısacık zamanı insan gibi yaşamak istiyoruz.
Suya, gıdaya, barınmaya, tıbbi malzemeye ihtiyacı olan milyonlarca insanı önemsemeliyiz. Yapmamız gereken ilk şey birbirimizle doğru etkileşime geçmek. Toplumsal kültürü birbirimize yardım etmek şeklinde değiştirirsek bu, toplum için doğal bir alışkanlık haline gelecek. Yani insanlık hayrına ya da bütünün hayrına her ne söylerseniz aynı kapıya çıkar. Başkalarına karşı olumsuz bir davranıştan olumlu bir davranışa geçerek insanlığın kaderini birkaç ay içinde değiştirebiliriz. Bunu uygularsak dünyadayken cennette yaşarız. Eğer yapmazsak cehenneme gitmek
için ölmemize gerek kalmaz, o zaten bize gelecektir.
Bir Aşk Hikayesi
- 24 Eylül 2022·
Bilmiyordu bu duygu nasıl gelip içine yerleşmişti oysa herkes gibi yaşayıp gidecekti. Nereden çıktı şimdi bu aşk hikayesi diye sordu kendine. Ateş böceği kimdi Neydi bu duygu içini kemiren Nereden çıkmıştı Şimdi kime anlatacaktı derdini Nasıl anlatılırdı bilinmeyen Anlatmasa da delirecekti Neden bu ışığa özlem “Oysa karanlıktı onları…