İnsan değerli bir amaç için motive olabilir. Bu değer ise, insanın konuya verdiği öneme bağlıdır. Yaptığımız her şeyi, özünde bize mutluluk verdiği için yaparız. Ne kadar farklı ve çok sayıda insanla bu amaca yönelik bir başarı sağlarsak mutluluğumuzun çapı da o kadar büyük olur. Bireysel çabalarla meydana geldiğini düşündüğümüz başarılar bile, aslında topluluk içindir. Ne yapıyorsam, toplumun içerisinde mutlu bir şekilde yaşamak için yaparım. Ancak burada gözden kaçırdığım şey, benim mutluluğumun toplumun mutluluğuna bağlı olmasıdır.
Yaptıklarımız toplum ile ilişki içerisindedir. Kişi, eğer bir şeyi yapmaya değer bulursa, örneğin; arkadaşlarıyla kamp çadırı kurmak gibi… Bunun için çektiği sıkıntıları hesaba katmaz ya da bu sıkıntıları göze alır. Çünkü, bu işin kendisinden her biri keyif almaktadır. Benzer şekilde, çok zorlu bir tırmanışa karar veren bir dağcı ekibi çekecekleri tüm zorluklara rağmen zirveyi hedeflerler. Sonunda birlikte başarmış oldukları görev onları tarifsiz bir mutlulukla doldurur. Tarih boyunca milletçe bir savaşın kazanılması coşkulu zafer kutlamalarına dönüşmüştür. İnsanlar bu şekilde çekilen acılara değdiğini ve bütün şekilde hareket etmenin bu bütünün bir parçası olmanın değerli olduğunu hissederler. Ancak bu örneklerin hepsi, şimdiye dek bizim bilinçsizce yaptığımız davranışlardan kazandığımız küçük örneklerdir. Olması gereken gelişmiş davranışlar değildir. Tam aksine bize geçici hissiyatlar verir ve biz kendimizi sonunda amaçsız ve boşlukta buluruz. O yüzden insanlığın şimdiye dek topluca deneyimlemediği herkes için, sevgi ve birlik amacına yönelme zamanına geldik. Tüm dünya, birbiriyle sevgi ve sorumluluğa dayalı bağlarla sevgiyi inşa etmeye başlamalıdır. Eğer bunu birlikte zorluklarını göze alarak ve bu güzel iş için belli şartlarda çalışmaya yatırım yapmaya değer bulursak, sonunda dünya çapında büyük bir huzur ve mutluluk bizi karşılayacaktır. Her birimiz ve hepimiz bundan ölçülemez derecede mutlu olacağız. Çünkü, böylelikle şimdiye kadar çözümsüz görünen insanlığın bütün karmaşık problemlerini çözmüş olacağız ve bunun yerine sanatsal bir bağ motifini birlikte öreceğiz. Böylelikle, bunu hep birlikte yapmanın keyfini çıkarabileceğiz. Bu, şimdiye kadar sınırlı şekilde ve sınırlı bir zaman aralığında yapılan, sonucuna gerçek anlamda başarı denemeyecek olimpiyat madalyalarına, dünya kupalarına, Oscar ödüllerine kıyasla çok daha gerçekçi ve büyük bir ödüldür. Sadece, aramızdaki iyi bağlar için emek vermeye, kendimizi buna hazır hale getirmeye, birbirimizin iyiliği için çalışmaya başlamamız gerekmektedir.
Bundan sonra işin kolaylığı ise; amacın öneminin içine saklanmıştır. Bunu gözlerimizle araştırmalı, ona kilitlenmeli ve odağı yitirmemeliyiz. Bu şekilde, hayatımızda ki zorluklara rağmen, başarılı olabileceğimizi keşfetmeye başlayabiliriz. Bireysel olarak yapmam gereken, içinde yaşadığım topluluğa iyilik için katılım göstermektir. Topluluk olarak her bir bireyin iyiliğini amaç edinmeliyiz. Böylece tüm insanlık olarak, dünyada dengeli bir döngünün gerekli son parçasını yerine koymuş olacağız. Bu mükemmel bir dünyaya ve gerçekliğe adım atmamızı sağlayacak en önemli işimiz ve en büyük amacımızdır.