21.yüzyılda dünyamızda yönetim şekillerinde sınırlı açılar ve görüşler, dünya vatandaşlarını büyük ölçüde etkilemektedir. Siyasal, ekonomik ve geleneksel bakış açıları, ülke yönetimlerinde farklılıklar ortaya çıkarsa da küresel bir dünya ve integral sistem yani herkesin eşit koşullarda yaşama hakkı problemi, günümüzün büyük sorunlarındandır. İnsanların genelindeki gelir dağılımı ile avuç kadar insanın gelir dağılımı arasındaki farklar dünyamızı büyük ölçüde etkilemektedir. Bizleri bir soruya, arayışa yöneltmekte hayatımızı düzen ve refah altına almak endişesine götürmektedir. Toplum yapısı birbirini etkilemektedir, toplumdaki hak ve adalet anlayışı ile yönetim şekillerindeki sistemler farklılıklar gösterdikçe, uyumsuzluk artmakta ve toplumun amacı ve problemi ortak noktada çözülememekte, anlaşmaya varılamamaktadır. Bunun için insan değeri ve ifade hakkı önemli olmaktadır. Her insanın fikir özgürlüğünde ve ortak noktasında buluşulması ve birleşilmesi dünya çemberinde varoluşsal hakkımızı doğru kullanmak olarak düşünülebilir. Çağımızda küresel sistemin ortak kültüründeki görev ve yerimizi yeni yönetim şekillerinde oluşturabilirsek, bilinçli bir toplum oluşturabilirsek hayattaki ıstıraplarımızı azaltabilir ve başkalarını düşünme erdemini evrensel olarak gerçekleştirebiliriz. Birbirimizi ve toplumumuzu ahlakın ve başarının en yüksek seviyelerine çıkarabilmek ve doğru eğitim koşullarında olabilmek tüm insanlığın faydasına olacaktır. Bunun için bir şeyler yapma fırsatımızın olması, eğitimle birlikte, bizleri yeni yönetim şekillerinde  doğru bir sisteme koyacaktır. İnsanın var oluş amacı ile birlikte içimizdeki hayatın en büyük anlamı nedir sorusu herkes için tatmin edici cevaplar getirebilir. İnanırsak başarabiliriz herkes için…