Geçmişte, var olmak için, kabileler ve toplumlar oluşturmuştuk.
Bu şekilde kendimizi var edip geliştirebildik. Toplum olarak birbirimize ihtiyaç duyduğumuz, ancak birlikte var olabileceğimiz hepimiz için netti. Bu yüzden sadece aile değil; köyümüz, kasabamız ya da ülkemiz için de geleceğimizin birlik ve beraberliğe bağlı olduğunu hissediyorduk.
Bu doğal bir gelişim elbette…
Bu durum çok doğal!
Çünkü tüm geçmişi içinde barındırmaktadır.Bu artan egoizm eğiliminde gördüğümüz ve bizim için daha da netleşecek olan durum gençlerin
yakın gelecekte geçmiş nesillerdeki gibi yaşamayı istemeyecekleridir. Yani geçmiş bitti!
Yeni bir döneme girdik. Bu yüzden de çocukların kendi hayatlarını bağımsız yaşama arzusu ve başkalarına bağımlı olmamaları ve hayatı geçmiş nesiller gibi yaşamak istememeleri, onları anlayamayan ebeveynleriyle bağlarını oldukça zayıflatmaktadır.
Biz fark etmesek de insanoğlu olarak toplumsal bir değişimden geçiyoruz.
Bunun farkını, nedenlerini ve çözümünü bilmediğimiz sürece aile bağları tümüyle kopacaktır. İnsanlar bunu gereksiz olarak görecek ve biyolojik olarak aile olmamızın rastlantıdan ibaret olduğu görüşü giderek aile bağlarını zayıflatacaktır. Tüm ailelerde bunları hissetmek mümkün olacaktır. Anneniz ve babanızın ebeveynleriyle bağlarını bir düşünün ve hatırlayın. Bir de sizin ebeveynlerinizle olan bağınızı ve bir de çocuklarınızın sizinle… Giderek kötüye giden bir eğilim olduğunu görmek zor değildir.