Birbirimizi duyuyor muyuz?
Teknolojinin hızla gelişmesiyle hayatın getirdiği karmaşa ve yaşanılan güç koşullar birbirimize olan yaklaşımımızı etkiliyor. Bu yüzden etkili iletişim; hayatımızın her alanında kendimizi ifade edebilmek, karşımızdakini anlayabilmek, çıkan problemleri çözebilmek için ihtiyaç duyduğumuz önemli bir konu haline geliyor.
Gün geçtikçe daha çok insan, karşılıklı ilişkilerinde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunun farkına varıyor. Peki neden sağlıklı ve mutlu ilişkiler geliştiremiyoruz? Geliştirmek için neden yeterince çaba gösteremiyoruz? Oysa toplumsal ilişkilerde anlamak ve anlaşılmak hayatımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. İyi iletişimde temel problem, çocuk veya yetişkin olsun karşısındakini anlamak yerine anlaşılmak istemesinden kaynaklanıyor. Çünkü günlük hayatımızda, diğerleriyle iletişim kurarken önce kendimiz anlaşılmak istiyoruz. Hepimiz duygularımız, endişelerimiz veya üzüntülerimiz başkaları tarafından anlaşılsın istiyoruz. Karşılıklı iletişimde tam da bu noktada tıkanıklık yaşamaya başlıyoruz. Çünkü çoğu birey karşısındakini dinlerken anlama odaklı davranmak yerine genellikle vereceği cevabı düşünüyor. Karşısındaki konuşurken ya konuşuyor, ya da başka şeyler düşünüyor. Her zaman kendimizin haklı olduğundan hareket ediyoruz ve anlaşılmak istiyoruz. Başkalarının aklından ne geçtiğini, ne hissettiğini gerçek anlamda hiçbir zaman anlayamıyoruz. Oysa ki; karşımızdaki kişinin konuşurken ne anlattığına odaklanmak, onun ne hissettiklerini hissederek merakla ilgiyle söylediklerinin farkında olmak, anlamak ve anlaşılmak için çok önemli. Başkalarının duygu ve düşüncelerini olduğu gibi anlamaya çalışıyor muyuz? Dinlediğimiz kişi ne anlatıyor, gerçekten farkında mıyız? Karşımızdaki kişi bize bir konudan bahsederken, ona katılıp katılmadığımızdan bağımsız, onu anladığımızı hissettirebiliriz. Bu noktada duyulmak çok önem taşıyor. Diğerlerini dinlerken cevap verme niyeti ile değil, anlayabilmek niyetiyle dinlemek iletişimimizi sağlıklı yönde etkiler. Farklı fikirde olsak bile dünyayı diğerlerinin gözünden görmek, sadece duyma, algılama ve anlamanın ötesinde bambaşka bir histir. Karşımızdaki kişiyi dinlerken empati kurarak dinlediğimizde, o kişinin kalbinin ve kafasının içindeki gerçekliği keşfederiz. Anlamak amacıyla dinlemiş oluruz.
İyi bir dinleyici olmak ve karşımızdaki kişiyi duymak, duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmak, yargılamadan dinlenildiğini hissettirmek bireyler arası iletişimi güçlendirir. Böylece iletişimimiz daha sağlıklı olur ve birbirimizi anlamakta problem yaşamayız. Anlamak ve anlaşılmak aramızdaki ilişkiyi güçlendirerek, mutlu hissetmemize sebep olur.